Sosyal Medya Devriminin Neo-Politik Boyutları
- Murat Cihangir
- 29 Oca 2024
- 2 dakikada okunur
Doç. Dr. Murat CİHANGİR
Gündelik yaşam, sosyal medya aracılığıyla sanallık kazanmış, sanal alansa gerçeklik kazanmıştır. Bu, Baudrillard’ın “hipergerçek” dediği durumun bir başka biçimi olarak da düşünülebilir.

Küresel, ulusal ve yerel politik yapılar, yeni ve karmaşık bir yapıya doğru dönüşüme uğruyor. Geleneksel yöneten-yönetilen ilişkisi iletişim teknolojisinin devrim niteliğindeki gelişimiyle birlikte anlaşılması zor bir forma bürünmüş durumda. Dünya henüz “Bilgi Devrimi”ne adapte olmadan devrim içinde devrim olarak nitelendirilebilecek “Sosyal Medya Devrimi” sosyal, ekonomik, kültürel ve politik etkilerini hissettirmektedir. Sosyal medyanın küresel düzlemde etki gücünün yükseltmesi politik alanda önemli tartışma konularından kamusal alan, politik pazarlama, kamu diplomasisi, milliyetçilik, popülizm, terörizm vb. tartışma alanlarına ilişkin yeni sorunsallar ve çözüm arayışlarına neden olmaktadır. Dijital platformlar aracılığıyla yeni network veya ağların ortaya çıkmış olması, klasik iletişim formunu dönüştürürken, bireysel alan-kamusal alan kategorizasyonlarına ve tartışmalarına dijital veya online bir boyut katmıştır. Bu, bir yönüyle, dijital iletişim ağlarının bireylerin özel alanlarını kamusal alana bağlamasıyla da ilintilidir(Barnidge, 2015:211). Network veya ağ politik süreç olarak da isimlendirilebilecek dönemde, etkileşim ve etkileşim yönetimi kritik bir anlam ifade etmeye başlamıştır. Geçmişte, haber akış hızı istenilen bir sunum gücüne haiz olmadığı için bir problem teşkil etmekteydi. İnternet ve Sosyal Medya Devrimi ile birlikte anlık ileti bombardımanı başlı başına yeni bir sorunsala dönmüş durumda. Bir veya iki gün içinde meydana gelmiş bir olayın manşetten izler kitleye ulaştırılması rutin, heyecanlı ve taze bir durumsallık arz etmekteydi. Anlık ileti akışının gelmiş olduğu seviye, gün içerisinde cereyan etmiş bir olayın bile ‘eski’ haber olarak ele alınmasına neden olabilmektedir. Bu akış hızı aynı zamanda haberlerin kısalmasını ve sığlığı üretmektedir. Dezenformasyon, bu süreçte “trend setter” ana akım medyayı bile manipüle edebilecek potansiyel taşımaktadır. İzler kitlenin, duyarsızlaşması, güven problemi, yabancılaşma ve realiteden kopuş gibi durumlar söz konusu olmaktadır. TV izleme, gazete okuma, sosyal medya paylaşım veya etkileşim biçimleri yeni bir medya endüstrisini işaret etmekte fakat bu yeni endüstrinin duracağı yer, içerik, şekillendirici aktörler vb. hususlarda cevaplanması gereken sorular bulunmaktadır. Bu gelişimin politik etkisinin nasıl bir yeni yapı ortaya çıkaracağı da merak konusudur. Sosyal medya olgusu yeni bir politik etki kaynağı olarak kabul edilmesinin bunda payı bulunmaktadır(Gan, vd., 2017: 937). Devamı...
